Neden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü


“Şuna inanmak gerekir ki, dünya yüzündegördüğümüz her şey kadının eseridir.”- MustafaKemal ATATÜRK

Önce İstatistikler 🙂

Dünya Bankası’nın yayımladığı “Kadınlar, İş Dünyası ve Hukuk” adlı rapora göre dünya genelinde, erkek ve kadınlara yasal olarak %100 eşit ekonomik haklar veren ülke sayısı sadece 6 : Belçika, Danimarka, Fransa, Letonya, Lüksemburg ve İsveç. Türkiye ise 187 ülke arasında 85. sırada yer aldı.

Çalışmada, 10 yıllık mali ve yasal eşitsizlik verileriyle; seyahat özgürlüğü, annelik, aile içi şiddet ve varlıkyönetimi hakları gibi faktörlere de bakıldı. Dünya Bankası, son 10 yılda 131ülkenin, cinsiyet eşitliğini artıran 274 yasal reform yaptığını söylüyor.

Sosyal Uygunluk ve sürdürülebilirlik kapsamında Avrupa ülkelerine ihracat yapmanın  (birçok Avrupa markası için) birincil şartı bu sosyal yönetim sistemi denetimlerinden gerektiği şekilde geçmektir (9001 gibi belge üstünde olması yeterli değildir). Bu tarz sistemlerin ortaya çıkması yakın ve uzak tarihte sanayi de çok çeşitli üzücü olayların yaşanması ve firmaların bu olaylarda hem vicdanen hem maddi olarak kayıplar vermesidir.

Sun Textile

Sosyal uygunluk ve etik ticaret alanında ikinci ve üçüncü taraf denetimlerinde görev almakla birlikte Ekonometri Anabilim dalında yürüttüğüm Doktora çalışması da sürdürülebilirlik açısından sosyal uygunluk denetimlerinin etkilerinin analiz edilmesi üzerinedir. Markalara üretim yapan firmaların tedarikçi olarak denetlenmesi ve süreçlerinin sosyal uygunluk standartlarına uygun şekilde geliştirilmesi şeklinde yürüttüğüm ikinci taraf denetim ve geliştirme görevimde birçok firmayla uzun vadeli sistem çalışmaları yürütmekteyim (çoğu tekstil çünkü ülkemde en önemli ihracat kalemi tekstil ürünleridir).

Önceliği iş güvenliği ve iş hukukunun oluşturduğu insan odaklı bu sistemleri markalar adına üreticilere uygularken, küçük ve orta ölçekli birçok firmada en azından işçilerin daha güvenli ve  daha adil koşullarda çalışmasını sağlayabildiğim için bu işi yapmaktan ayrıca bir mutluluk duyuyorum. Aslına bakarsanız işverenler zorunlu olarak çıktıkları bu yolculukta birçok şeyi bilmedikleri için uygulamadıklarını kendileri fark etmektedir.

Öncelikle firma sahipleri/ işverenlerle ile başlayan eğitimlerimiz işçilerle devam ederken, genelde çalışan memnuniyetini arttırmak için, firma sahipleri ve/veya işverenlerle çeşitli etkinlikler de düzenlenmektedir.

Bunların arasında en değerlilerinden biri de Dünya Kadınlar Günü için yaptığımız etkinliklerdir.  Son dönemde iş ortaklığımız kapsamında sistem çalışmalarımız tüm idari kadro ve işçilerle yoğun bir şekilde devam etmektedir. Öncelikle şunu üzülerek belirtmek isterim ki; ister alt düzey ister üst düzey çalışan personel hatta ister işveren olsun ülkemde kendileri için oluşturulmuş iş hukuku yasaları konusunda bile yeteri kadar bilgi sahibi olmadıklarını görmekteyim. Bu tür çalışmaların en güzel çıktısı da karşılıklı şeffaflık esasına dayanan bir bilgilendirme sürecinin etkin bir şekilde sağlanmasıdır.

Bu yıl 8 Mart 2019 gününü her iki firmamda da bilinçlendirme eğitiminin de yer aldığı minik bir çay etkinliği ile kadın erkek hep birlikte kutladık.

Etrafımda bir  kaç erkek (üstelik oldukça “eğitimli ve kariyerli”); başına pozitif sıfatı koyularak ayrımcılığın kadın lehine bile olsa  kabul edilemez bulduklarını ifade etmektedir.  “Yeter artık nedir bu kadar ayrıcalık yüklemek, zaten avantajlısınız” diyeni bile var. Çok basitleşen yıkıcı bu davranış karşısında onlar adına üzüntü duyuyorum. Elbette eşitlik mümkün olmasa bile denklik sağlanabilir ki amacımız tamamen budur. Kaldı ki erkeklerin desteği ile daha güzel ve yaşanabilir bir dünya kurulabilir.

8 Mart 2019 Dünya Kadınlar Günü ve Kutlamalarımız

Gelelim Dünya Emekçi Kadınlar gününe… Tarihi olaylar incelendiğinde birçok kaynakta birkaç farklılığa rağmen sonuçta bir tekstil fabrikasında ağır çalışma koşulları nedeniyle kadın erkek tüm işçilerin greve gitmesi (grev kararının ve isteklerin kadın işçiler tarafından duyurulması) ve grev devam ederken fabrikada çıkan yangında kilitli yangın merdiveni kapıları yüzünden çoğu kadın birçok işçinin ölmesi ile sonuçlanan kötü bir olaya istinaden yıllar sonra greve çıkılan tarihin kadınlar günü ilan edildiği görülmektedir.

Yirminci yüzyılın başlarında tekstil sanayinin New York eyaletinde en çok işçi istihdam edilen sektör olmuştur. 1908 ekonomik krizinden sonra ücretlerin çok düştüğü, kullanılan iğne (İğnelerin makinalarda kırılmasını azaltmak bahanesi ile), Kullanılan elektrik ve oturulan sandalyelerin ücretinin  işçilerden kesilmeye başlandığı; 65 saate varan haftalık çalışma sürelerinin bazen 75 saate çıkması ve  buna rağmen haftalık ortalama ücretin ise 5 Dolar kadar düşük tutarlarda olduğu bilinmektedir (Avrupa kurduğu sosyal yönetim sistemleri ile bunların bir daha yaşanmasının önüne geçmiştir).


İlk olarak 8 Mart 1857’de New York’ta tekstil işçisi kadınlar, 16 saatlik çalışma saatleri, düşük ücret ve insanlık dışı çalışma koşulları sebebiyle greve çıkmıştır. NY eyaletinde Triangle Gömlek fabrikasının sahipleri Harris ve Blanck, 1909 sonbaharında 150 sendikalının işine son vermiş bunun üzerine 22 Kasım 1909’da yerel bir sendika grev çağrısı yapmıştır. 25 Kasım 1909’da yaklaşık 40 bin işçiyi istihdam eden, New York ve civarında yer alan birçok tekstil fabrikasında istihdam edilen % 80’i kadın, 20 bin işçi greve çıkmıştır.

Temel talepleri, alt işveren / taşeron uygulamasına son verilmesi, 52saatlik çalışma haftası, günlük ücretsiz fazla mesainin 2 saati aşmaması,ücretlerde yapılan malzeme ve elektrik bedeli kesintilerine son verilmesişeklinde olmuştur.

ABD tarihi belgelerinde “en büyük kadın grevi” olarak adlandırılan grev, Şubat 1910’da birçok talebin kabul edilmesi ile sona ermiştir. Ancak sadece Triangle Gömlek Fabrikası sendika sözleşmesini imzalamamış ve talepleri kabul etmemiştir.

25 Mart 1911 tarihinde bir binanın son üç katında faaliyet gösterenTriangle Gömlek Firması’nda sönmemiş bir sigara izmaritinden kaynaklandığıtahmin edilen yangın başlamış; kağıt vekumaş atıklarıyla dolu olan atölyede yangın hızla yayılarak ve üç katıbirden hızlıca sarmıştır. sadece bir asansörün çalışır halde olması ve yangınmerdivenlerine açılan kapıların kilitli olması sonucu 129 u kadın 146 işçihayatını kaybetmiştir (48 i sendika üyesi)

Yangında bu kadar çok kayıp verilmesi, fabrika sahiplerinin iş çıkışı hırsızlığa karşı çantaları daha kolay kontrol edebilmek için asansör sayısını bire indirmelerine, izinsiz dışarı çıkışları önlemek için yangın merdivenlerine açılan kapıları kilitlemelerine bağlanmıştır.

5 Nisan 1911 tarihinde 80.000 bin kişilik bir cenaze yürüyüşü düzenlenmiş ve Kadın Sendikalar Birliği matem yürüyüşünü protestoyla birleştirmiştir. 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını Clara Zetkin önerdi. Tüm bu olayların üzerine 1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan II. Enternasyonal de Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oy birliğiyle kabul edildi.

 Dünya Kadınlar Günü ilk kez 19 Mart 1911’de Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de anıldı.

Gösterilere yüz binlerce kadın katıldı, oy verme,seçme seçilme, meslek edinme ve mesleki eğitim görme hakkı istedi

1917’de Rus emekçi kadınlar “Ekmek ve gülistiyoruz” sloganlarıyla sokaklara çıktı

Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da düzenlenen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda gerçekleşti.

60’lı yılların sonunda ABD’de deanılmaya başlandı ve daha güçlü bir şekilde gündeme geldi.

BM, tam 66 yıl sonra 16 Aralık 1977tarihinde  8 Mart’ı ‘Dünya Kadınlar Günü’olarak kabul etti.

Türkiye ise 8 Mart’ı ilk kez 1921’de  kadınlar tarafından Ankara’da bir bağ evinde düzenlenen toplantıda anıldı.

1975’te Ankara ve İstanbul’da İlerici Kadınlar Derneği’nin girişimiyle 8 Mart ilk kez kamuya açık olarak 400-500 kadının katılımıyla kutlandı.   90’lı yıllardan itibaren ise 8 Mart’lar daha geniş katılımlar ile kutlanmaya başlandı ve hala devam etmekte.

En güzeli de sanırım benim firmalarım gibi hem işverenlerin hem kadın erkek tüm çalışan personelin / işçinin birbirini desteklediklerini göstermek ve daha iyi koşullar sağlamak amacıyla eğitim ve etkinlikler düzenlemesi.

Ve tüm güzellikler için; objektivizm felsefesiyle tanınan kadın düşünür – yazar olan Ayn Rand ile bitirmek istiyorum:

“Soru bana kimin izin vereceği değil, beni kimin durdurabileceği!”

Biraz daha fazlası için…

Kaynakça : https://petrol-is.org.tr/kadindergisi/triangle.htm

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47487529

Yorumunuz var mı?

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.